Bülbülün, çölle imtihanıdır; gülün
varlığı.
Ve
sürgündür bağ, bahçe.
Efendim,
kulun
oldum bu an, kölen
oldum.
Kapan,
de; günü yırtalım.
Hüküm
sendedir efendim.
Ziyadesiyle
efendim.
Bağlandık, düğüm
olduk bir ömre.
Efendim,
aitliğin
tanımını seninle buldum.
Güzelliği,
hüznü, şiiri sende yaşadım.
Efendim,
özlemin efendim
bir
yudum senden içsem
belki
diner ama geçmez efendim.
Efendim,
yüreğin dolar bütün ve an
sen çağlar.
Ve ben
seni özlerim, susamak
gibi efendim.
Efendim,
sevmenin
mümkün olduğunu, ben
sende gördüm.
Efendim,
kulun
her anı sen oldun; senin
her izin ben...
Efendim,
karanlığı
yarıp gelen aydınlık
bozgundur
cümle pusu.
Namert
kaçtı, karıştı bize.
Salgındı
kahpelik! Kirlendik,
kirlendik efendim.
Efendim,
çare
olamadık; cümle garip, perişandı
göz.
Kerbela
bir öfke, gelin
geçti bu par. Ve
yutkunduk.
(Kısaltılmıştır.)
(Îlon 17 / Gelibolu)
Ramazan Çetiner