18.11.22

Nefes

Varlığıdır insanın aldığı nefes.
Parmak uçlarıdır gözleri,
Dokunabildiğince yurdudur elleri.
Ömrüdür, mutluluğudur göğü.

Güneşin tutulduğu bugün
Tutunduğun, tutunabildiğin
Candan yana ne varsa
Bir nefes kadar.
Her şey, bir nefes kadar;
Varlığın, yurdun, ömrün...

(Kasım 22 / Siverek)
Ramazan Çetiner


7.11.22

Şîn

İnsan nasıl dayanırdı ki buna?
Tarifi yoktu.
İmkansızdı.
Sirenler birbirine karışıyordu.
Anne olmuştu yürek,
Baba olmuştu sessizlik.
Kimse ağlamıyordu ama
Yüreği aşıyordu gözyaşları.

Ağaç, keşke kış olsa da yaprak yaprak dökülsem, dedi.
Bulut, keşke yağmur yağmur düşsem, dedi.
Toprak, deprem deprem inledi.
Olmadı hiçbiri.
Sirenler karıştı birbirine o akşam.
O akşam bir beden düştü toprağa.
Yara yara vardı başucuna bir ana,
Dayanmak mümkün mü buna?
Baba içine döktü, ana bağrına bastı.
Birileri suyu aştı yalın ayak,
Birileri fotoğrafladı,
Birileri yazdı.
Bir ölümdü ama yürek yürek gömüldü nicesi.
Dinlediğim her sesten daha acı bir sessizlik,
İzlediğim her şeyden daha zor,
Yaşadığımca çok az tanık olduğum,
Bu yaşıma değin böyle bilmediğim...

Yolun bittiği,
Çiçeğin solduğu,
Tomurcuğun düştüğü...
Ey gözlerim ağlayın!
Ağlayın ki bileyim ben yaşıyorum.
Ben kaldım o akşam o anda,
O ananın bağrında,
O babanın gözü yaşında,
O feryatta,
O sessizlikte.

O gün uzandığı yerde kaldı son şarkı,
Son nakaratta bir tablo,
Ellerinde suyun izleri,
Yüzünde güneş...
Onca göz birikti,
Onca kulak işitti,
Duyduk ve gördük.
Bir "ah" düştü suya,
Bin "ah" çıktı arşa.

Çocuk gözlerinde kaldık,
Yandık, bittik, tükendik.
Bu sona kelime kelime düştük.
Senin hatıran, bizim yaşımız
Senin nefesin, bizim sonumuz.
Gel her gece
Ki rüyalar vazife bilsin,
Köz düşmüş yüreğe bir damla.
Gel ki gidişin kalmasın ardımızda,
Hep beraber kalalım o fotoğrafta,
Hiç olsun sensiz olan zamana,
Gülümse bize.

(Kasım 22 / Hacı Hıdır)
Ramazan Çetiner


1.10.22

Gaia

Son sözcük düştü ilk satırda.
Ah, bilse serde olanı!

Üşümüş ayaklar,
Üşüşmüş gece yarısı
-O değil- her gelen.
Bu gece yarısı
Ölümün soğukluğu siner sessizliğe,
Acımızdır, her kaybımız.

Hallice iyi ama kötüden.
Beride yalnızlık,
Şimdide uzak,
Gelecek belirsiz.

Kime ne ettin be adam!
Kime ettin bir sızı?

Can ağrısı az değil,
Can yükünden.
Keşke ölüp doğsak yeniden.
Her pişmanlıkta bir daha...

Bilirim olmaz,
Bilirim boşuna.

(Ekim 22 / Antep)
Ramazan Çetiner


24.8.22

Kul Delik Çorap

Baktı bir son sayfada
Düşmeden gözleri bedeninden önce.

Gün ışığı pencereye dayanırken
Ter içinde kalmış güneşin,
Dertli anadan gayrı Sarıkız'ın,
Uyuyan, hep uyuyan efratın
Bir eksik bir fazla.

Çok oldu kopmayalı bu yerin
Kaldım adeti, görgüne.
Sanki bir adım gitsem
Hapsolur da dönemem geri.

Ederin değil bu şiir
Asmin dökülse mürekkep
Boşluk olsa kağıt
Eksik kalır.
Ederim üç beş satır,
Neyim ben sana?

Kalp kırıkları, hıçkırıklar
Beyhude bu yeni teselli
Nerde kem bu nazar,
Kim dürdü o düğümü nefessiz?

Kopuk börçük talaşı tozu
Bir ciklet notu
Kime ne kaldı
Ben düştükten beri?

Bu aşım bir başka sağım,
Şahı maran ne ki?

Bedeli bir son nefes
Baktı bir son kez
Düşmeden gözleri bedeninden önce.

(Ağustos 22 / Siverek)
Ramazan Çetiner


5.6.22

Metruk

Korkuluk yürekli bir tel örgünün pencereden baktığı kadar sürecek bu an.
Bu an düşen gözyaşı,
Bu an yoğrulan bu his,
Bu an sedasız.

Betimleme birikmiş bir çöp yığın,
Beklentiler öyle.
Nedensiz sonuçlar, amaçlara bürünüyor.
Herkesin her gün gördüğü,
Herkesin hemen unuttuğu bir sokak
Ya da kapı yahut ordaki yaşlı...
Bu an her şey sessiz.
Bu an yok hükmü.

Hiç kimse...
Hiçin ağırlığı,
Cümle hafiflik
Bir nefes kadar
O kadar.

Düşüyor gözden uzak toprağa sevilmekte bir tutam göz.
Ölüm taşıyor hatıradan.
Elini uzattığında değmeyecek kadar
Yakın olmayacak kadar.
Hiç yakın olmadı çok uzak!

Kimseye söylemedim,
Herkes gibi öteden
Herkes gibi uzaktan...
Sen, avuçlarında düş kırığı
Gözlerinde buğu, kalbinde hüsran.
Sen, var gelen günahın vebali
Hep dışımızda biri.

Böyle gelip böyle sürmüşüz.
Böyle böyle bittik.

(Haziran 22 / Siverek)
Ramazan Çetiner


10.5.22

Vebal

Kala kalırız dizenin o son bakışında
Düşüp bir daha uyanmak üzere
O ufukta, o çare.

Çatıp keder yüklü buluta
Kirpikten süzülen yaşa
Bu vakitte, bu paye.

Vara varmış da yokmuş
Hayır yükünde evet
Şu tipide, şu sona.

Rivayettir umalım ki abartı,
Tutup eşeği kesmiş anasının gözünde.
Anasının gözü, kaldı mı sana?
Kalmaz!

Son sevişin o ilk heyecanı
Yol üstü bir dulda,
Dut ağacı gölgesi,
Varır mı ha sana şaşkın?
Varmadı!

Son nefesin tutsan da
Ölümden korkmazca
Dillenip verirken böğründen,
Tutsan, tut...

Düşe kalsın,
Kapa gözün.

(Mayıs 22 / Siverek)
Ramazan Çetiner


5.4.22

Sen

Sevginle yeşerirken bu gönül,
Kendini bu kadar sevdirme, diyorsun.
Var mı bu yangın yeri yüreğin gideceği,
Söyle, var mı senden gayrı?

Sen bana dört mevsim,
Her detayın bir başka iklim.

Bugüne varan, bugünden itibaren
Sana yanık bu yürek çeşmesinden akan,
Kaynağını yaşamdan alan,
Seni yaşamaktan, senli yaşamaktan...

"Allah korusun!"
Sana bir şey olsa
Yahut artık olmasan
Çıldırırım, deliririm.

Kalbim sen atıyor.
Gönlüm, aklım, hayalim sen.
Dünüm, bugünüm, yarınım sen.

Yanında olsam, sarılsam
Kokun doyasıya çeksem
Biriksem, dolsam
Sen koksam sensiz saatlerde.

Nefes alışın,
O en güzel şarkıdan da güzel
Kalbinin atışında.

Hayır, güzel değil söylediklerim!
Güzel olan, zamana yayılışımız.
Çünkü güzelleşiyor her geçen gün
Daha canlı, daha dolu.

Sarılsam belinden
Ellerim karnında,
Saçların yüzümde
Sarıp sarmalasam seni
Dört bucağından.
Yüreğime başkent olursun,
Rüzgarında dalgalanır ufkum.

Aklım alan sende böylesi güzellik
Bende yıllar yılı işçilik
Vücut bulur nice şiir.

Canım benim! Kabul eyle,
Ömrüm, senli sürsün dört mevsim.

(Nisan 22 / Siverek)
Ramazan Çetiner


14.2.22

Per

Dilin tılsım tılsım,
Yaşın yaylım yaylım,
Kanadın bulut bulut.

Seril bulut, düş düşeceksen.
Salın seda, yayıl yayılacaksan.
Yayıl tılsım, çözül çözüleceksen.

Seda yayılsın doruk, çöz dilin.
Damla düşsün bulut, sal yaşın.
Göğe serilsin tılsım, çırp kanadın.

(Şubat 22 / Siverek)
Ramazan Çetiner


2.2.22

Covidan

Havada
Asılı kalmışım böyle.
Düşsem bitecek,
Bitmiyor.

Asılı kalmışım böyle.
Yetişsen
Tutarsın.

Yetiş!
İçim dışımda,
Dışım içimde,
Düşüyorum.

(Şubat 22 / Siverek)
Ramazan Çetiner


23.1.22

Aman

Ne benden ne senden,
Ortaya kalan.

Göğe dur,
Ah etmek yok!
Acı, çektiğin kadar
Sevmek, gözün alabildiğine.

El aman!
Gece üşür, günün yok.
Tipi tutabildiğine
Bu vakit, üşüyenler adına.

Liminê aman!
Nice uyruk düştü
Bir beden büyük hasrete,
Nicesi kuytu.
Nice gönül viran,
Nicesinden geçtim.
Her yerde bir parçam,
Hep paramparça.

Aynayı kırmayın...

Vay aman!
Vay başıma kalan!
Bilmezim mutlu, bilenim havar.

Dur aman!
Ağılda kuzu, beşikte bebe
Ayazın o en mahrem öpüşüne,
Kim kadirdi iki pencere bir göze?

Yâr aman!
Sitemler çarşısı son alışveriş,
Yolcunun ahı, vakti kadar
Kaldırım taşı olabildiğine birikmiş,
Cam kırılır da gönül macunlanır mı?

Aynayı kırdılar!

Hey aman!
Düştü kirpik, kırılmış zülüf.
Hudutlarına kan, duydun mu figan?

Müsaade sizin.

(Ocak 22 / Siverek)
Ramazan Çetiner


Ferze

Ferze
Siverekli Şair ve Öğretmen Ramazan Çetiner, 2020'de İkinci Şiir Kitabını Yayınladı.

Şaire Yorumlar

Berivan: Yalnız adam, yüreğine sağlık. Ortaya şiir çıkacaksa hep yalnız kal. /// Antakya’dan: “Merhaba” herkesin hayatının belli dönemlerinde yakından tanıdığı bir konu yani aşk üzerine yazılmış. (...) şiirleri okurken o duyguları ben de yaşadım. /// Şair Sevgi: Ö. Asaf, Cemal Süreya, Asaf Halet ve Ahmet Telli’nin şiirsel ruhunun yanı sıra A. Karakoç’un toplum yanlısı edasıyla siyasi, ironik ve sivri zekasını hatırlatan önemli bir kalem. /// N.E: Şiir yazabilmek için aşkı hep dinç tutmak lazım. Hissetmese bile, hissediyor gibi yapmak... İşte “Merhaba” budur.