Kuş cıvıltısı,
Tomurcuklar,
Günün kendisi
Misket, deleme, sokaklar…
Hiç kimseden fazla, herkesten az bir nasip.
Kendine yük bilirmiş,
Kendine hayat vereni.
İyi çocuktu tanıdığım kadarıyla,
Kendince bir durum güncesi bıraktı geride,
Annesine gidiyormuş, vedaymış sevenlerine
Gitti bir ip boyu ilmik ilmik…
Yetiştiler,
Can veren, almakta emaneti
Hoşnutsuzluk…
Vakitsiz bir tükeniş,
Dört yan veryansın.
İnsan yük, insan yüklenen.
İnsandı katlandı, diklendi; insandı yüklendi.
O ağacı vurdular,
Kırılmadığı için ta orta yerinden
Dövdüler, biçtiler
Öfkeye kurban…
İncinir mi düşen yapraktan ağaç?
Hayır dercesine…
Ya ilk tomurcuğuysa
Ve bir fidansa.
Kabahati neydi ki ağacın?
İpçiyi, dipçiyi, öteyi beriyi vursalardı ya!
O gitti, ağaç da.
Kelime bildi, kalem tutuştu
Yürek yandı, ben düştüm.
(Nisan 25 | Siverek)
Ramazan Çetiner

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder