İnsanın biri ıslanmasın diye,
Yağmur mu yağmasın? -Islandım.
Bulut küs, rüzgâr yorgun.
Naza çekse yaprak, -odundur artık!
Gök mü ayaklansın?
His ördü, göz dokundu.
Titredi ten, dudak, yanak.
Mesafeler uzak azizim.
Aşk olsun diye güneş,
Bir başka güneş mi arasın?
Kızıl kızıla, mavi maviye olsun
da, kabul!
Ya siyah, beyaza vurulduysa?
Ya iman, imansıza; vicdan, vicdansıza çarpıldıysa?
-Çarpıldım.
Boğulmak gibi,
Aşık olmak,
Yüzme bilmemek, kramplar, dalga.
Kadıköy, mezarlığım olsun.
Ey Istanbul, ey koca katil, ey rengarenk cehennem!
Sen sebebi oldun olmazın, sen!
Seni de inkâr ediyorum.
İmkân azizim, o da imkânsız.
Az biraz imkân, o da imkânsız.
Bir çay bir de sokaklar şahittir.
Andım, tövbem kabul.
Kırıldı söğüdün dalları.
İmkân azizim, artık imkânsız.
(Berfanbar 15 / Siverek)
(Sinada Dergisi, Sayı: 12)
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil