Bir sefer
Kapmışım
şoför ardını,
diyecek
yok keyfime.
Durduk
Beyaz Sarayı'nda,
-eskiler
bilir Dadaş'ın.-
geldi,
bindi yediye
geldi
bir güzel, bir alımlı
bakmadan
görmüş
kimsede
yok gözüm.
Yol
gitti, dağlar ardı ardına
biz
gittik, çaldı kulağımda.
Bakmadım
ondan taraf.
Gittik.
durduk
bir Kervansaray,
-giden
bilir Bingöl'ün.-
bir
yarım saat
bir
kıpırtı içimde.
Birkaç
oturak dizilmiş
çoğu
dolu
bir
tarafına iliştim sahipsizin
yanım
boş.
Geldi,
yan tarafıma oturdu
sesim
etmedim,
-bilirsiniz
şairliktendir,
sözler,
hep içimde kalır.-
doldu
o zaman, dolası tuttu.
Yürüdüm,
numara ikiye.
Yol
gitti, ardımızda kaldı dağlar.
İnmemiş daha.
Durduk,
bir yarım saat
bir
daha mola,
bir
daha şans verdi zaman.
Oturdum,
otogarın bir bankına
geldi
oturduğum yere.
Durdu,
çevresine baktı
kalabalık
yok, sıralar boş;
oyalanır
gibi yaptım
yanıma
oturdu...
İçim içime sığmaz bir sessizlik
bir
daha kilitlendim
içimde
biriken onca şey.
Evet,
saati sordu.
Yediyi
yirmi beş geçiyor.
En
uzun beş dakka kalmıştı zaman.
Sormadım,
soramadım hiçbir şey,
dilim düğümlendi
bir yıldırım anı.
Bir anons ve yürüdüm,
oturdum
iki numaraya.
Banktan
kalktı.
Bir
göz göze geldik
içimi
yakan,
bir
daha gelmedi o zaman.
(Berfanbar
16 / Siverek)
Ve yürüdü adam
YanıtlaSilYeni umuda yeni hayatta
Ve sen adam!sen
En alasından hak etinde yanlış yer de
Ve geç
Adam üşüme artık bak güneşe
Dön yüzünü ve izin ver ışığa
Sen adam!
Sen yürü,sen yaşa
Sağolun.
Sil